Yeni bir haftaya yeni kitaplarla başlamak istiyorsanız sizler için teklifler hazırladık. Bilhassa kararsız okurları listemize göz atmaya davet ediyoruz.

AHMET ÜMİT’İN YAZİNSAL DÜNYASI

Sayfa: 232

Onur Bilge Kula Ahmet Ümit’in Yazınsal Dünyası ödüllü incelemesinde, müellifin farklı yapıtlarından hareketle ( Elveda Hoş Vatanım, Sultanı Öldürmek, Beyoğlu’nun En Hoş Ağabeyi, Kırlangıç Çığlığı, Kayıp Rabler Ülkesi ve Yırtıcı Kuşlar Zamanı), mukayeseli romanın performansı polisiye romanın biçimine varıncaya kadar dek, bütünlüklü bir toplamsal muayeneye dayayan bir Ahmet Ümit okuması yapıyor. Kitabın sonunda yer alan söyleşi de Ahmet Ümit’in müelliflik serüveninin özeti niteliğinde.

KOPUK

Sayfa: 72

Öyküleriyle tanınan Sine Ergün bu birinci romanında bir foto muhabirini nerede olduğunu bilmediğimiz, isimsiz, vakitsiz bir dünyanın içinde huzursuz edici bir atmosferle karşımıza çıkarıyor. Kopuk’un tekrar eden seslerle, taşlarla, tozlarla kaplı ortamında hatırlamak, unutmak, kaçışlarımız üzerine düşünürken, müellifin hassas, yalın ve sakin lisanı bize rehberlik ediyor.

Z ipini koparmıştı. Onun ipi olmamıştı hiç, o denli düşünüyordu. Ya da koptuğunu anımsamayacağı derece vakit geçmişti ortadan. Diğer bir şey, diye düşündü. Bir boşluğun içinde, yapış yapış bir boşluğun içinde hareket eder üzere. Ne vakittir. Hedefsiz. Kopuk.

SİYASET HAYVAN HİKÂYELERİ

Sayfa: 160

Alegorik bir hayvan meseliyle (Ölesiye Varkalım) başlayan hiper-realist bir diğer hayvan kıssasıyla ( Göçmen Kediler Dairesi ) son bulan Politik Hayvan Kıssaları başlıklı hikayeler toplamı içinde Serdar Rifat, sekiz hikaye boyunca farklı yüzlerini ve enteresan boyutlandırmalarını lisana yazma aktifliğini ortaya çıkardığı olayları anlatıyor.

MİTOLOJİ VE İKONOGRAFİ

Sayfa: 252

Sanat yapıtlarıyla izleyici ortasındaki uzaklığın sanat tarihi eğitiminin eksik olduğunu gören Bedrettin Cömert, 38 yıllık ömrünü bu eksikliği kaybetmeye adaymıştı. Çeviri, deneme ve ders notlarıyla Türkiye’de sanat tarihi yazımına eklenen en değerli isimlerden biri oldu. Bedrettin Cömert’in Mitoloji ve İkonografi isimli kitap bilimi bağlarını ve bu bağların görsel yansımalarını açmak için bir fırsat, temel bir kaynak.

TANZİMAT VE İSTİBDAT DEVRİ’NDE TÜRK TİYATROSU

Sayfa: 464

Tanzimat ve İstibdat Devrinde Türk Tiyatrosu (1839-1908), Metin And’ın dört cilt halinde hazırlanmış olan Türk Tiyatrosu, periyot olarak iki, basım sırası olarak üçüncü kitabıdır. Muharririn ele aldığı bu devir, Klâsik Türk Tiyatrosu ve Batı Tiyatrosu ortasındaki etkileşimin birinci şartlarında bir geçiş mühleti niteliğindedir.

SÜT UYUDUĞUNDA

Sayfa: 464

Artun Ünsal, kitabında evvel Anadolu’da peynirin ortaya çıkışına yol açan tarihî gelişmeleri ele alıyor, akabinde günümüze ulaşan peynir çeşitlerini ve üretim tekniklerini bölge bölge detaylarıyla anlatıyor ve son olarak da Türk mutfağına has, temel gereci peynir olan yemek ve tatlıları aktarıyor.