FETÖ elebaşı Gülen’in mezar taşındaki dikkat çeken tarih
Terör örgütü FETÖ elebaşı Fethullah Gülen geçen pazar günü ABD’de öldü.
83 yaşında ölen Gülen için ağır polis müdafaası altında, Kuzey New Jersey’deki küçük bir stadyumda cenaze merasimi yapıldı.
Törenin akabinde Gülen, Pensilvanya’nın Saylorsburg kentinde, 25 yıl boyunca yaşadığı çiftlik meskeninin toprağına gömüldü.
YÜZLERİNİ GİZLEMEK İÇİN YARIŞTILAR
Cenazeye katılan FETÖ mensuplarının kıymetli bir kısmımın yüzlerini gizlemesi konuşulurken dikkat çeken öbür bir detay daha ortaya çıktı.
MEZAR TAŞINDAKİ AYRINTI
1941 tarihinde doğan Gülen’in mezar taşına Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Atatürk’ün mevt tarihi de olan 1938 yılı yazıldı.
FETÖ, doğum tarihinin “O devrin koşulları gereği nüfus kaydı geç yaptırıldığı için kimliğinde farklı olduğunu” tez ediyordu.
Erzurum’un Pasinler ilçesinde 27 Nisan 1941 yılında doğan Gülen, Atatürk’ün vefatından bir gün sonra doğduğu argümanıyla da etrafındakileri kandırmıştı.
Gülen’in kendisini “mehdi”, Atatürk’ü ise “deccal” olarak gördüğü 15 Temmuz darbe teşebbüsünün akabinde hazırlanan iddianamelerde ortaya çıkmıştı.
İddianamelerde Gülen’in “mehdi” olduğu savını güçlendirmek için bir hadise dayandırarak ismine “Muhammed” eklettiği de belirtilmişti.
KUMPASLARDAN DARBE TEŞEBBÜSÜNE TERÖRİSTBAŞI GÜLEN’İN KİRLİ GEÇMİŞİ
1960’lardan itibaren devlet içinde gizlice örgütlenerek, anayasal tertibi ortadan kaldırmayı, “paralel örgütlenme” ismi altında başta siyaset, mülkiye, adliye, maliye, askeriye ve emniyet olmak üzere gizlice devletin tüm kılcal damarlarına sızmayı amaçlayan terör örgütünün elebaşı Fetullah Gülen, ABD’nin Pensilvanya eyaletinde yaşıyordu.
AA muhabirinin derlediğini bilgiye nazaran, 1941’de Erzurum Pasinler’de doğan Gülen, 1959’dan itibaren çeşitli vilayetlerde imam ve vaiz olarak vazife yapmaya başladı.
Önceleri Yeni Asya Kümesi içerisinde yer alan Gülen, 1960’larda İzmir Kestanepazarı Kur’an Kursu’nda misyon yaptığı periyotta etrafında bulunan arkadaşları ile dini istismar ederek, örgütünün çekirdek takımını oluşturdu.
Faaliyetlerini, öğrenciler ve gençler üzerinde ağırlaştıran Gülen’e bağlı olarak, 1966’da örgütün “ışık evi” ismi verilen hücre konutlarının birincisi İzmir Tepecik’te kuruldu.
Günümüzde terör örgütünün üst seviye sorumluları ortasında yer alan Mustafa Özcan, Abdullah Aymaz, İsmail Büyükçelebi, Cevdet Türkyolu ve İlhan İşbilen, bu devirde Gülen’in birinci talebeleri ortasında, yani çekirdek takımda yer aldı. Bu takım için 1970’te direkt Gülen tarafından bir yemin metni bile hazırlandı.
1978’de örgütün propaganda araçlarından ilki olan “Sızıntı” dergisi kuruldu.
Gülen’in örgütünün en geniş faaliyet alanı yıllarca okullar ve yurtlar oldu. Örgütün ilk okulu da 1983’te İzmir’in Bozyaka semtinde öğrenci yurdundan dönüştürülen “Yamanlar Koleji”ydi.
Aynı periyot üniversite imtihanlarına girecek öğrencileri de amaç alan örgüt “Fırat Eğitim Merkezi”ni (FEM) açtı.
Benzer eğitim kurumları farklı isimlerle ülke çapında yaygınlaştırıldı. Hücre konutlarında “altın nesil” yetiştirmek hedefiyle faaliyet yürüten örgüt, hazırlık kurslarından örgüt meskenlerine yönlendirdiği genç kuşakları ele geçirmeyi hedefledi. Örgüt, ağına düşürdüğü gençleri, çoğunlukla askeri okullar ve üniversitelerin beğenilen kısımlarına yönlendirirken, mensuplarınca çalınan imtihan sorularını da bu hedefle kullandı.
1990’lı yılların başından itibaren basın yayın alanına ağırlaşmaya başlayan örgüt, Vakit gazetesinin de yer aldığı Feza Gazetecilik AŞ bünyesinde 1 Ocak 1994’te Cihan Haber Ajansını kurdu. Örgütün yurtlarında kalan, dershanelerine gidenlerin bir kısmı da gazeteci yapıldı ve örgütün propaganda araçları güçlendirildi.
Gülen, 1994’te Gazeteciler ve Müellifler Vakfını kurdu. Vakfın onursal başkanlığını yürüten Gülen, bu sıfatını kullanarak, siyasi parti başkanları, azınlık ve dini başkanlarla görüşme imkanı buldu.
Yurt dışına da açılmaya başlayan örgüt, 160 ülkede kurduğu okullarla başta Orta Asya Cumhuriyetleri olmak üzere dünya çapında zincir oluşturdu. Ülkelerin siyasetçilerinin çocuklarını okullarına kabul eden örgüt, böylelikle kimi ülkelerin iç işlerine de müdahil olma imkanı elde etti.
Gülen, kurduğu eğitim, medya ve sivil toplum kuruluşlarını örgütün bâtın gayelerine ulaşmak için bir araç olarak yıllarca kullandı.