Fatih Gezer’in okuruyla güçlü bağı
Vedat Türkali Birinci Roman Ödülü’ne layık görülen bu eser, hayatla vefat ortasındaki hudutlar, aşk, yalnızlık ve sistemin itilmiş ruhların öykülerini eşsiz bir kurgu ve mizahla anlatıyor.
Giderek büyüyen bir okur kitlesi tarafından benimsenen roman, bilhassa genç nesil edebiyat okurları ortasında bir kült metin olma yolunda ilerliyor. Fatih Gezer’in son romanı Firuzan ise Mart 2025’te yayınlandı ve yayınlandığı birinci iki ay içinde geniş bir okur kitlesine ulaştı.
İç geçmiş anlatılar, meddah geleneğinden ilhamla oluşturulan çok katlı bir yapı ve bayanların yazgısıyla hesaplaşan, güçlü bir edebi sesle yazılan bu roman; Edebiyatın toplumsal hafızayı nasıl onarabileceğini bir defa daha hatırlatıyor.
Tarot kartlarından aylara, yırtılmış muşambalardan dualara uzanan sahneleriyle Firuzan, çağdaş vakitlerin yeteneğini geçmişinin öykü gücüyle aydınlatıyor.
2012 yılında İstanbul Aydın Üniversitesi Türk Lisanı ve Edebiyatı Kısmı’nı birincilikle bitiren Fatih Gezer, müellifinin yanı sıra belgesel direktörlüğü, müzisyenlik ve köşe müellifliği da yapmış çok taraflı bir sanatçı.
Kazova Direnişi: İşgal Et, Diren, Üret! isimli belgeseli ve Anlar mı? Albümle ses getiren Gezer , anlatıya yalnızca kurmaca metinlerle değil, müzik ve görsel araçlarla da müdahil olmayı sürdürüyor.
MARJİNALLEŞMİŞ İÇ DÜNYA
2025’te yayınlanan Satır Ortası Türküler albümü de Firuzan’ın atmosferine nazaran kesimleri olmayan modüllerle dikkat çekiyor. Gezer’in romanlarında, marjinalleştirilmiş iç dünyasını açarak okurlarını empatiye çağırıyor.
Toplumun temeli itilmiş karakterlerin iç sesi, ironik bir anlatım lisanıyla birleşiyor; Mizahla yoğrulmuş bir karanlık, müellifin edebiyat dünyasının imzası haline geliyor. Bilhassa Ölüler Kıraathanesi, sadece bir cürüm kıssası ya da bir semt anlatımı değil; Türkiye’nin çeperinde kalmış, anlaşılmayı bekleyen insanların romanı.
İNSAN RUHUNUN KUYTU KÖŞELERİ
Fuarın beşinci baskısıyla raflardaki yerinin alınması, bu kıssaya yönelik gereksinimlerin ve bugüne kadar en düzgün tanıklık biçimlerinden birinin edebi gösterimi. Firuzan ise bu tanıklığına, bir bayanın vefatının başlangıcından tekrar doğuşuna çevirerek devam ediyor.
Fatih Gezer okurlarını bir sefer daha insan ruhunun en kuytu köşelerine götürüyor. Hayatla vefat, kahkahalarla hıçkırık, inkârla yüzleşme ortasında gidip gelen bu romanlar, sadece okunmuyor; tıslanıyor.
Sayfa: 336
FİRUZAN
Sayfa: 264
Gencecik yaşta ömürden vazgeçen Firuzan, arafta bekleşen tüm ruhlar ortasında kendini anlatacak bayanları seçiyor, müzik kelamı onlara veriyor. Böylelikle büyük büyük dokuzu Umay’dan başlayarak kendi kızına kadar yaşananları kapsayan, bu coğrafyaya yayılan ferdi ve toplumsal felaketlerean bir anlatı örüyor. Jenerasyonlar ortasında faal olarak sürdürülen bakışıyla herkesin kalem oynattığı tarih kıssalarına başkaldıran bir küçük destan Firuzan. Mizahi, renkli ve sürprizli bir üslupla aktarılan öykü, üç asır süren dört nesillik bir devirden oluşan bir öyküye davet ediyor.
