Diyarbakır’da kolundaki kan izinden yakalanan cinayet sanığına ağırlaştırılmış müebbet
Silvan ilçesinde, 2022’de kuyumcu Ömer Toptemiş’in iş yerini soymak için Nezif Kaçkin, arkadaşları Eyüp Kara ve Şaip Demirel ile 2 ay boyunca plan yaptı.
Kaçkin, 28 Eylül 2022’de Toptemiş’i, arabasını satın alma mazeretiyle aracı test etmek için gittikleri Batman’da tabancayla 3 el ateş edip öldürdü ve cesedini de Batman Çayı’nın kenarına attı.
ARAÇTA KAN İZİNE RASTLANDI
Aynı arabayla ilçeye dönen Kaçkin, aracı Cami Mahallesi’nde, kapıları açık halde terk edip ayrıldı.
Kaçkin, öteki şüpheliler Eyüp Kara ve Şaip Demirel ile buluşup, pak elbise istedi.
Mahalleli, arabası fark edip, polise haber verdi.
Bölgeye sevk edilen polis grubunun incelemesinde, koltuklarda kan ve ön camında kurşun izine rastlandı.
OLAYDAN HABERİ YOKMUŞ ÜZERE DAVRANDI
Kuyumcu dükkanı çalışanı A.E., en son kendisiyle görüldüğü gerekçesiyle, telefonla aradığı Nezif Kaçkin’e, Toptemiş’in ‘kayıp’ olduğunu, arabasının yakın bir mahallede terk edilmiş bulunduğunu söyleyip, kuyumcuyu görüp görmediğini sordu.
Otomobilin bulunduğu alana gelen Kaçkin, olaydan habersiz üzere davrandı.
Olay yerinde Cumhuriyet savcısı ve polisin dikkati sayesinde, Nezif Kaçkin’in ayakkabı ve kolunda kan izleri tespit edildi.
Kaçkin, burada polis tarafından gözaltına alındı.
ŞÜPHELİLER TUTUKLANDI
İncelemede, Nezif Kaçkin’in üzerindeki lekelerle Toptemiş’ten alınan kan örneğiyle uyuştu.
Kaçkin’in telefonundaki incelemede ise toplumsal medya mesajlaşmalarından Eyüp Kara ile Şaip Demirel’in de olayla bağlı olduğu tespit edildi.
Şüpheliler, ‘birden fazla kişi tarafından silahla yağma ve teşebbüs, bir cürmü gizlemek yahut öbür bir kabahatin kanıtlarını gizlemek ya da yakalanmamak hedefiyle öldürme, tasarlayarak öldürme’ kabahatinden tutuklandı.
“İŞİN UCUNDA 8 MİLYON LİRA VAR”
Nezif Kaçkin’in telefon incelemesinde, olaya yardım eden Şaip Demirel ile toplumsal medyadaki yazışmaları da ortaya çıktı.
Yazışmalarda, Nezif Kaçkin, “Şimdi bana kararını söyle, ben de ona nazaran hareket edeyim, bak ben sıkıyorum diye yarın öbür gün temizsiniz manasına gelmiyor, en ufak bir şey olursa hepimiz cinayet ve soygundan yargılanırız.” diye bildiri attı.
Şaip Demirel’in ise “Valla sana başta diyecektim aslında, Eyo’da iş yok, sen de kimseye inancın yok, hakikat mu, ondan sana demedim bu işte yokum Apo.” cevabını verdiği belirlendi.
Nezif Kaçkin, daha sonra “Olmaz, en başta deseydin uğraşmazdık, artık geri dönüşü yok, buraya kadar gelmişiz. Problem sıkmaksa onu da ben yapıyorum, siz kaygı etmeyin. 8 trilyon (milyon) para var ucunda, ufak şeylerin peşinden koşup kahve köşelerinde sürünmeye gerek yok, alırsın hissesini üç yahut dört ay ortalıkta gözükmezsin, sonra otur işine gücüne bak, Eyo’da iş yok diyorsun ya Eyo bize en sıkıntı olanı halletti.” diye ileti attığı, Şaip Demirel’in de “Doğru diyorsun Apo” cevabını verdiği saptandı.
ARTVİN’E KAÇMAYI PLANLAMIŞLAR
Batman Cumhuriyet Savcılığı’nın hazırladığı iddianameyle Batman 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Müebbet mahpus cezası istemiyle hazırlanan iddianamede; şüphelilerin birkaç hafta boyunca kuyumcu dükkanını gözetleyerek keşif faaliyetlerinde bulundukları, kuşkulu Nezif Kaçkin’in maktulle yakınlaşmak hedefiyle arabasına talip olup olaydan evvelki birkaç hafta boyunca gram altın alma mazeretiyle kuyumcu dükkanına gelip gitmeye başladığı, satın almak istediği araç için maktule 5 bin TL kaparo verdiği sırada kasanın anahtarını maktulün üstünde taşıdığını öğrendiği, maktulden kendilerini Malabadi tarafına aracıyla bırakmasını isteyip tenha bir yere götürdükten sonra başına silah dayayıp kasanın anahtarını istemeyi, istekli olarak vermezse öldürüp anahtarı alarak Eyüp’e haber vermeyi, Silvan’a dönüp dükkana girip kasa anahtarıyla kasadaki 8 milyon lira fiyatındaki paraları ve altınları çalarak Nezif Kaçkin’in üniversiteyi kazandığı Artvin’e kaçmayı planladıkları belirtildi.
“İŞLEMEDİĞİM KABAHAT NEDENİYLE CEZA ALMAK İSTEMİYORUM”
Olayla ilgili açılan davanın 11’inci duruşması, Batman 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmaya sanık avukatları, maktul Ömer Toptemiş’in eşi Ayşegül ve avukatları katıldı.
Sanıklar ise duruşmaya, tutuklu bulundukları cezaevlerinden Ses ve İmaj Bilişim Sistemi (SEGBİS) üzerinden bağlandı.
Maktulün eşi Ayşegül Toptemiş, duruşmada “Her üçü de bu planın içindeydi. Adalet yerini bulsun.” diyerek sanıklardan şikayetçi olduğunu tabir etti.
Duruşmada savunma yapan sanık Eyüp Kara, üzerine atılı suçlamaları reddederek şöyle konuştu:
Kesinlikle ben bu hatası işlemedim. Sanık Nazif birinci beyanında hatası tek başına işlediğini beyan etmiştir. Daha sonraki beyanlarında beni bu olaya katmıştır. Ben olayın olduğu sırada konutta maç izliyordum ve internetteydim.
Ancak işlemediğim bir hata nedeniyle ceza almak istemiyorum. Ben onu ailesi ile bir sorun yaşadığımı düşünerek gömlek istediğini düşünmüştüm. Yanına gittiğimde de tek başınaydı. Kendisine bunun ne olduğunu sorduğumda da ‘yarın konuşuruz’ dedi. Tahliyemi talep ediyorum.
“ÖLDÜRME OLAYINDAN BENİM HABERİ YOKTU”
Kuyumcu Toptemiş’i kendisinin öldürmediğini savunan Nezif Kaçkin, şunları dedi:
Yaptığım kabahat nedeniyle pişmanım. Eyüp Kara ve ailesi tarafından şahitlere baskı ve telkinde bulunularak Eyüp’ü kabahatten kurtarmaya yönelik teşebbüslerde bulunulmuştur. Tekrar evraktaki ileti tarihleri tam olarak belirli olmadığı için bu iletilerin öncesi ve sonrasını bilmiyoruz. Ayrıyeten yeniden herkeste yalnızca kendinde olan kısımları var.
Diğer sanıklar benden yalnızca maktule ilişkin telefonu getirmemi istemişlerdi. Hatta bunun için Eyüp bana maktulün aracını satın alma mazeretiyle maktulle irtibat kurmak için 5 bin TL para vermiştir. Ben bu parayı araç için, kaporası için maktule vermiştim.
Öldürme olayından benim haberim yoktu. Olay sırasında silah patlama sesini duymamla birlikte silahtan ve mevtten haberdar oldum. O ana kadar maktulün öldürüleceğinden haberim yoktu. Şaip’in silahı sıkmasıyla ben de şahit oldum. Daha sonra Eyüp bana aracı götürüp bir yere bırakmamı söyledi. Benim öldürmeye ait yapılan yazışmalardan haberim yoktu ve bu türlü bir yazışmanın içeriği hakkında bilgim yoktu.
“İŞİN İÇİNDE ÖLDÜRMEK OLDUĞUNU SÖYLEMEMİŞLERDİ”
Sanık Şaip Demirel ise şöyle dedi:
Ben mutlaka maktulü öldürmedim. Olay günü banyo yapıyordum. Bu sırada da zati Nezif, şimdi Silvan’da bulunuyordu. Benim banyo yaptığım saat 17.00 sıralarıydı. Benim cinayet ile bir ilgim yoktur. Ben muhakkak Nezif ile birlikte değildim.
Ben kahvedeyken bir orta Nezif ve Eyüp yanıma geldiler ve bu mevzuyu bana açmışlardı. Ben yalnızca hırsızlık ve soygun konusunda birinci başta kendilerine katılacağımı kabul etmiştim. Bana işin içinde öldürmek olduğunu söylememişlerdi. Söyleselerdi de kabul etmezdim. Ben olayı öğrendikten sonra korktuğumdan sim kartını kırdım ve telefonu da sakladım.
SANIKLARA CEZA YAĞDI
Savunmaların akabinde karar açıklandı.
Kararda; sanık Nezif Kaçkin’e ‘tasarlayarak bir kabahati kolaylaştırmak maksadıyla taammüden öldürme’ kabahatinden ağırlaştırılmış müebbet ve ‘silahla, fazla kişi ile birlikte yağmaya teşebbüs’ hatasından 9 yıl mahpus cezası verildi.
Şaip Demirel de ‘suç kanıtlarını yok etme, gizleme yahut değiştirme’ hatasından 3 yıl, ‘birden fazla kişi ile birlikte yağmaya teşebbüs’ cürmünden 5 yıl olmak üzere toplamda 8 yıl mahpus cezasına çarptırıldı.
Eyüp Kara’ya ise ‘suç kanıtlarını yok etme, gizleme yahut değiştirme’ cürmünden 3 yıl mahpus cezası verildi.
