Çanakkale’de böbrek hastası kardeşler, aynı anda nakil oldu

Balıkesir’de yaşayan Mevlüde Talan’a, 11 yıl evvel böbrek yetmezliği teşhisi kondu.

11 yıl boyunca diyalize giren Mevlüde Talan’ın böbrek yetmezliği son evreye geldi.

3,5 yıl önce ÇOMÜ Hastanesi Organ Nakli Merkezi’ne nakil için başvuran Talan, sonunda keyifli sona ulaştı.

Mevlüde Talan, 9 ay evvel Balıkesir’de beyin vefatı gerçekleşen bir hastanın ailesi tarafından bağışlanan böbrekle sıhhatini kavuştu.

İKİ KARDEŞE TIPKI ANDA AMELİYAT

Ümmühan Ulacık ise ablası üzere 4 yıl evvel doğum yaptığı sırada yüksek tansiyona bağlı olarak böbrek yetmezliği teşhisi aldı.

O günden bu yana diyalize giren Ümmühan Ulacık, 6 ay evvel böbrek nakli için ÇOMÜ Hastanesi Organ Nakli Merkezi’ne başvurdu.

Ümmühan Ulacık’a, 23 Ekim’de girdiği operasyonla Balıkesir’de beyin mevti gerçekleşen bir hastanın ailesi tarafından bağışlanan böbrek nakledildi. Ümmühan Ulacık da sıhhatine kavuştu.

“DİYALİZ, İNSAN KONFORUNU ÇOK BOZAN BİR İŞLEM”

Son periyot böbrek yetmezliğinin en tesirli tedavisinin organ bağışı olduğunu söyleyen ÇOMÜ Hastanesi Organ Nakil Merkezi Müdürü Prof. Dr. Cabir Alan, “Son devir böbrek yetmezliğinin en tesirli tedavisi, organ naklidir. Burada 2 kaynaktan faydalanıyoruz; canlı ve kadavra. Fakat ülkemizde organ bağışı, çok düşük olduğu için şu anda daha çok canlıdan canlıya böbrek nakli gerçekleştirmekteyiz. Bu nakillerde bizi şaşırtan birtakım olaylar var. Her naklin başka bir kıssası var.

Son yaptığımız nakil de bunlardan birisi. Hastamız 4 yıldır diyalize giriyordu. Bundan 7-8 yıl evvel başlayan bir süreç. 4 yıl evvel doğum esnasında gerçekleşen hipertansiyon sonucu böbrekleri çalışmaz hale geldi, diyalize bağlanmaya başladı. Hasta bu müddet zarfında hayatını diyaliz tedavisiyle sürdüreceğini düşündü lakin diyaliz, insan konforunu çok bozan bir süreçtir. Hastamız 4 ay evvel böbrek nakli olmaya karar verdi, merkezimize müracaat etti.” dedi.

ORGAN BAĞIŞI ÇAĞRISI

Prof. Dr. Cabir Alan, “Bundan 10 gün evvel Balıkesir’de beyin vefatı gerçekleşen hastadan aldığımız sol böbreği hastamıza naklettik. Ameliyatının 4’üncü günü, hastamız pek uygun. Böbrek işlevleri olağana döndü. Olağan bir biçimde idrara çıkarmaya devam ediyor. Kız kardeşi için de merkezimizde böbrek nakli sürecini gerçekleştirdik. Mevlüde Hanım’ın kıssasına benzeri bir formda doğumdan sonra yükselen ani hipertansiyona bağlı olarak böbrekleri iflas etti.

2 kardeşi de tıpkı merkezde böbrek nakliyle sıhhatine kavuşturduk. Bu 2 hastamıza da kadavradan organ nakli yaptık. Organ bağışı sonrasında 2 hastamız da hayata tutunmuş oldu. Ülkemizde organ bağışı yetersiz olduğu için halkımızdan organ bağışı konusunda biraz daha hassas olmalarını ve organ bağışı yapmalarını rica ediyorum.” diye konuştu.

“HERKES HASSAS OLMALI”

Diyalizin çok güç olduğunu söyleyen Ümmühan Ulacık ise “Organ bağışı bana çıktığı için çok sevinçliyim. Çok hoş oldu. Hekimlerimizden da Allah razı olsun. Ablam organ bağışı sayesinde çocuğuna kavuştu. Herkesin organ bağışı konusunda hassas olmasını istiyorum. Organ nakli çok değerli. Diyaliz tedavisinde neredeyse hiç su içemiyordum, su yasaktı. En fazla 500 mililitre su içebiliyordum. İdrar yapamıyordum. Böbrek naklinden sonra 3 litre su içmeye başladım.” diye konuştu.

Diyalize çok gittiğini söyleyen Ümmühan Ulacık’ın ablası Mevlüde Talan da “Diyaliz süreci çok güç. Yemek yiyemiyor, su içemiyor, çocuklarla ilgilenemiyorsun. Nakil sonrası yapamadıklarını yapmaya başlamak, çok hoş. Artık de kardeşim nakil oldu. Bu süreci kendim de yaşadığım için kardeşim ismine çok sevindim. Organ bağışına herkesin hassas olması gerekiyor.” dedi.