Bayburt’ta şiddetli rüzgar, yer yer sağanak yağış tesirini sürdürürken kuvvetli rüzgar, Şingah Mahallesi sakinlerinden Mülkane Köse’nin balkonunda bulunan vitrin dolabın kontraplak kısmını çivilerinden ayırdı.

Arka kısmı kopan dolabın içine konulan materyaller, yan tarafta bulunan meskenin çatısına saçıldı.

“EVİN ÇATISI UÇAR DİYE KORKMUŞTUM”

Komşusu Sultan Demir’in haber vermesi üzerine durumdan haberdar olan Köse, gördüğü görünüm karşısında şaşkınlığını gizleyemedi.

Evin çatısının uçmasından tasa duyduğunu söyleyen Köse, “Buna da şükür, meskenin çatısı uçar diye korkmuştum lakin neyse ki o uçmadı, bu bir şey değil” dedi.

“HİÇBİR SES DUYMADIM”

Namaz kıldığı esnada olayın yaşandığını aktaran Köse, hiçbir ses duymadığını söyledi.

Gelen sesin rüzgar uğultusundan ibaret olduğunu lisana getiren Köse, çatıya saçılan eşyaların yağmurdan ıslandığını, artık kullanılamayacağını vurgulayarak, rüzgarla aşağıya düşen eşyaları daha sonra çöpe atacağını belirtti.

“YAPACAK BİR ŞEY YOK, CAN SAĞ OLSUN”

Dolap içerisinde cet tohumlarından kabak çekirdeği, mısır, fasulye olduğunu, onların da daima çatıya saçıldığını söz eden Köse, “Önemli eşyam yoktu. Organik, cet tohumlarım vardı onlar çatıya saçılmış, ona biraz üzüldüm. Yapacak bir şey yok, can sağ olsun” dedi.

Köse’nin materyallerinden geriye bir tek vitrin ve vitrinin kontraplak modülü kaldı, öteki materyalleri ise yağmurdan ıslandı, kullanılmaz hale geldi.

“HER ŞEY ALLAH’TAN”

Komşusu Mülkane Köse’yi arayarak haber veren Sultan Demir, komşusunun cet tohumlarının çatıya savrulmasından hüzün duyduğunu belirterek, şu tabirleri kullandı:

Pencereden bakarken komşumun dolabının art kısmının düştüğünü gördüm, içindeki bütün eşyaları dökülmüştü. Tohumları varmış, organik tohum. Onların hepsi çatıya savrulmuş onlara ben de üzüldüm lakin ne yarar, her şey Allah’tan çok da bir şey diyemeyiz.