Antalya’da sosyal medyadaki tartışma cinayetle bitti: Mahkemede duygu dolu anlar
Antalya’nın Kepez ilçesinde çiçekçi Eşref Yunus Yıldırıcı’nın (29) vefatına yol açan hücuma ait davada, mahkeme salonunda his dolu anlar yaşandı. Tek yumruk darbesiyle genç adamı hayattan koparan tutuklu sanık Kıvanç Şensöz’ün (32) gerçekleştirdiği taarruzun güvenlik kamerası manzaraları izletildi.
SOSYAL MEDYADA BAŞLAYAN GERGİNLİK
Sosyal medyada çiçek satışı yaptığı belirtilen ve boksör olduğu öne sürülen Kıvanç Şensöz’ün eşi Dara Şensöz, çiçek buketiyle çekilmiş bir fotoğrafını paylaştı. Birebir bölgede çiçekçilikle uğraşan Eşref Yunus Yıldırıcı’nın kız kardeşi Firdevs Yıldırıcı, bu paylaşımın ekran manzarasını alarak kendi iş yerinin toplumsal medya hesaplarında paylaştı.
Firdevs Yıldırıcı’nın yaptığı paylaşımı fark eden Kıvanç Şensöz, büyük bir reaksiyon göstererek, “Neden karımın fotoğrafını paylaşıyorsunuz, emek hırsızısınız!” sözleriyle karşılık verdi. Durumu fark eden Firdevs Yıldırıcı, özür dilemesine karşın tansiyon dinmedi.
ÖLÜMLE SONUÇLANAN BULUŞMA
Tartışmanın akabinde Kıvanç Şensöz, 12 Ekim 2024 günü saat 19.00 sıralarında Yıldırıcı ile yüz yüze görüşmek için Kepez ilçesi Altınova Mahallesi’ndeki çiçek deposuna gitti. Burada başlayan tartışma ansızın şiddete dönüştü. Şensöz, Eşref Yunus Yıldırıcı’ya sert bir yumruk attı, aldığı darbe ile yere düşen Yıldırıcı’yı tekraren tekmeledi. Olay sırasında Yıldırıcı’yı dayısı Ali Okur ortaya girerek ataktan kurtardı.
Kısa müddette olay yerine gelen sıhhat takımları, şuuru kapalı halde bulunan Eşref Yunus Yıldırıcı’yı Kepez Devlet Hastanesi’ne kaldırdı. Lakin ağır yaralı genç adam, yapılan tüm müdahalelere karşın kurtarılamayarak ömrünü yitirdi.
OTOPSİ RAPORU VE AİLEDEN FERYAT
Otopsi raporuna nazaran, Yıldırıcı’nın kafatasında önemli kırıklar oluştuğu ve beyin kanaması nedeniyle hayatını kaybettiği belirlendi.
Mahkemede konuşan anne Aysun Yıldırıcı, oğlunun planlı bir akına kurban gittiğini belirterek, “Sanık olaydan evvel konutumuzun etrafında motosikletle dolaşıyordu. Oğlumu telefonla arayıp küfür ve hakaretler etti. O gün de tüm gücüyle oğlumu yere çarptı. Genç yaşında evladımı bizden kopardı. Ailemi paramparça etti” diyerek gözyaşı döktü.
TANIKLAR OLAYI ANLATTI
Davanın şahitlerinden Hatice Okur, ataktan bir gece evvel Kıvanç Şensöz’ün eşi Ali Okur’u arayarak “Yeğenlerin benim eşimin fotoğrafını paylaştı” dediğini, lakin Ali Okur’un mevzuyu tatlıya bağlamak istediğini aktardı. Olay günü ise Şensöz’ün evvel depoya gelip kimseyi bulamayınca, Ali Okur’un çalıştığı yere gittiğini belirtti:
Kıvanç, eşime ‘Eşref’i çağır, konuşup barışalım’ dedi. Fakat Eşref depoya gelir gelmez Kıvanç ansızın ona yumruk attı. Genç adam betona çakıldı. Eşim yetişmeseydi, taarruz devam edecekti. O sırada ambulansı kızlarımızdan biri aradı. Kıvanç ise yerde kanlar içinde yatan maktulün başında ‘Ben ne yaptım, Allah benim belamı versin’ diye bağırıyordu.
MAHKEME SALONUNDA GÖZYAŞLARI
Tanıkların dinlenmesinin akabinde mahkeme salonunda olay anının güvenlik kamerası manzaraları izletildi. Oğlunun son anlarını izleyen baba Muhammet Yıldırıcı gözyaşlarını tutamayarak, “Benim yavrum şu an meskeninde olmalıydı, toprağın altında değil. Bu sanığın en ağır cezayı almasını istiyorum” diye haykırdı.
Sanık Kıvanç Şensöz ise manzaraların izlenmesinin akabinde pişmanlık duyduğunu tabir etti. Olayın yaşandığı gün, Eşref Yunus Yıldırıcı’nın “Sen karının fotoğraflarını paylaşıyorsun, biz paylaşınca mı sorun oluyor?” diyerek kendisini kışkırttığını öne sürdü.
Mahkeme heyeti, olay öncesinde taraflar ortasında geçen telefon konuşmalarının uzman tarafından incelenmesine ve sanığın tutukluluk halinin devamına karar vererek duruşmayı ileri bir tarihe erteledi.
