Adana’da ‘Sadakat’ indirimli hapis cezası, müebbet hapse yükseltildi
Çukurova ilçesindeki Kurtuluş Sitesi’nde 04 Ekim 2020’de meydana gelen olayda,17 yaşındaki S.N.K., konuttaki gürültü seslerine uyanıp, içeriye gittiğinde annesi Hülya Güllüce’yi yerde kanlar içerisinde buldu.
S.N.K.’nın durumu 112 Acil Davet Merkezine haber vermesi üzerine bölgeye sıhhat ve polis takımları sevk edildi.
TABANCA İLE VURULMUŞ BİR HALDE BULUNDU
Olay sonrası inşaat ustası Abdullah Kaya, cinayette kullandığı tabanca ile polise giderek teslim olup tutuklandı.
SADAKAT YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ YERİNE GETİRMEDİĞİ GEREKÇESİYLE İNDİRİM UYGULANDI
Adana 4.Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan Abdullah Kaya, 22 Eylül 2022’deki karar duruşmasında evvel müebbet mahpus cezasına mahkum edildi, daha sonra ölenin “sadakat yükümlülüğünü” yerine getirmediği gerekçesiyle verilen mahpus cezası haksız tahrik uygulanarak 18 yıl mahpus cezasına indirildi.
18 YIL İLE CEZALANDIRILDI
Mahkeme, haksız tahrik indiriminin münasebetini, “sanık ve maktül resmen evli değilse de maktülün sanığın bir oburu ile resmi nikahla evli olduğunu bilerek olay gününe kadar yaşamaya devam etmiş olması, gayri resmi evliliklerinden bir çocuklarının dünyaya gelmiş olması, sanığın maktülün bakımını üstlenmiş olması dikkate alındığında sanıktan ayrılana kadar sanığa yönelik sadakat yükümlüğü bulunmasına karşın bu yükümlüğe karşıt davranarak şahit Ç.D. ile alaka yaşamasının meydana getirdiği haksız tahrik altında bu aksiyonu gerçekleştirmiş olması, haksız tahrikin niteliği de dikkate alınarak takdiren 18 yıl mahpus cezası ile cezalandırılmasına” diyerek açıkladı.
Bu karara, mahkeme savcısı “sanık hakkında haksız tahrik kararlarının uygulanmaması gerektiği”, öldürülen Hülya Güllüce’nin yakınları ise “sanık hakkında tasarlayarak taammüden öldürme cürmünden ceza verilmesi gerektiği ve haksız tahrik kararlarının uygulanmaması gerektiği” yönünde Adana Bölge Adliye Mahkemesi’ne itiraz etti.
YARGITAY KARARINI BOZDU
Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nin 25.11.2022 tarihli kararında yapılan itirazları reddetmesi ve kararı yerinde bulması üzerine belge Yargıtay’a gönderildi.
Yargıtay 1.Ceza Dairesi yaptığı inceleme sonucunda 2 Ekim 2024’te lokal Adana 4.Ağır Ceza Mahkemesi’nin sanık Abdullah Kaya’ya haksız tahrik indirimli verdiği 18 yıl mahpus cezası kararını ve Bölge Adliye Mahkemesi 1.Ceza Dairesi’nin itirazların reddi tarafındaki kararını bozdu.
“EKSİK CEZA TAYİNİ HUKUKA TERS BULUNMUŞTIR”
Yargıtay 1. Ceza Dairesi, sanık Abdullah Kaya’ya verilen haksız tahrik indirimli 18 yıl mahpus cezasını, “Dosya kapsamına nazaran, maktulün sanıkla yaşadığı mühlet boyunca şahit beyanları ile doğrulandığı üzere resmi evlilik talebini ısrarla lisana getirdiği, sanığın kabul etmemesi üzerine maktulün sanıkla son dokuz ay boyunca birebir mesken içerisinde farklı odalarda yatmaya başladıkları, bu müddet zarfında maktulün öteki biriyle duygusal bir yakınlık kurduğu ve evlenmek istediği, bu hususu da müşterek çocukları ve sanıkla paylaştığının anlaşılması karşısında, maktulün resmi olarak eşi olmayan sanığa karşı sadakat yükümlülüğü bulunmaması ve maktulden kaynaklanan sanığa yönelen hukuk kuralları ile korunan hiçbir haksız davranış olmadığı halde sanık hakkında kaideleri oluşmayan haksız tahrik kararlarının uygulanması suretiyle eksik ceza tayini hukuka ters bulunmuştur” gerekçesiyle bozdu.
DAVA TEKRAR GÖRÜLDÜ
Yargıtay 1.Ceza Dairesi’nin bozma kararı üzerine dava belgesi Adana 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yine gönderildi. Karar duruşmasına sanık Abdullah Kaya ile taraf avukatları katıldı.
“HÜLYA İLE ARAMIZ İYİYDİ”
Hülya Güllüce’nin sineklerden ötürü içeride yattığını belirten Kaya, eşinin kendisine ayrılmak istediğini söylemediğini, bu sırada öteki biriyle görüşmeye devam ettiğini argüman ederek, ”Hülya ile aramız uygundu. Ben ona her vakit konut işlerinde yardım ederdim. Kendisine hiçbir vakitte şiddet uygulamadım. Hatta kendisine çalışmamasını söylerdim. O da bana, ‘Ben namusumla çalışıyorum’ kaygısı. Üzerime atılan suçlamaları kabul etmiyorum. Zira bana ayrılmak istediğini, oburuyla evlenmek istediğini hiçbir biçimde söylemedi. Ben bunu hak etmiyorum” dedi.
“MESAJDA AŞKIM LAFINI GÖRDÜM, KENDİMİ KAYBETTİM”
Sanık Abdullah Kaya, eşini nasıl öldürdüğünü de daha evvelki duruşmada şöyle anlatmıştı:
Eşim mesken işleri ile ilgilenmiyordu. Yemeği ben yapıyordum, çamaşırları ben yıkıyordum, olay günü de sabah saatlerinde kalktım. Maktulün de uyandığını görünce yanına gittim, eliyle elimi tersleyecek biçimde itti. “Ben ekmek almaya gidiyorum sen de çayı yap” dedim. Bu ortada maktulün telefonuna bir ileti geldi, gözüm de tam düzgün görmüyordu lakin bildiride “Aşkım” lafını gördüm, o an da kendimi kaybettim ve mutfakta bulunan ruhsatsız tabancayı aldım, kızıma ziyan vermemek ve olayı da görmemesi için onun yattığı odanın kapısını kapatıp bağladım, daha sonra da maktule ateş ettim. Meskenden ayrıldıktan sonra da polis merkezine gidip teslim oldum.
MÜEBBET MAHPUS CEZASINA MAHKUM EDİLDİ
Cumhuriyet savcısı, temel hakkındaki mütaalasında sanığın “Kasten insan öldürme” hatasından müebbet mahpus cezası ile cezalandırılmasını ve tutukluluğunun devamını talep etti.
Mahkeme heyeti, daha evvel 18 yıl mahpus cezasına mahkum ettiği sanık Abdullah Kaya’yı müebbet mahpus cezasına mahkum edip, tutukluluk halinin devamına karar verdi.
