Alman basını: Eurofighter ihracatının durmasının sebebi İmamoğlu

Türkiye’ye ulaşması beklenen savaş uçakları, Almanya pürüzüne takıldı…

İngiltere’nin dayanak verdiği 40 adet Eurofighter savaş uçağının Ankara’ya satışı, Berlin’in vetosuna takıldı.

Görev mühleti bitimine 15 gün kalan Olaf Scholz hükümeti, Türkiye’nin Eurofighter savaş uçağı talebini engelledi.

40 adet Eurofighter için onay süreci yakında misyona başlayacak Merz hükümetinin masasında olacak.

Almanya’nın ihracat müsaadesini durdurma kararının gerisinde ise siyasi bir münasebet olduğu sav ediliyor.

VETONUN SEBEBİ İMAMOĞLU

Alman Handelsblatt gazetesinin hükümet kaynaklarına dayandırdığı haberine nazaran, bu kararın gerisinde, Ekrem İmamoğlu’nun yolsuzluk kabahatinden tutuklu bulunması yatıyor.

Alman hükümeti, İmamoğlu’nun tutuklanmasını, ““Türk demokrasisine bir saldırı” olarak niteliyor.

ÖZEL, TÜRKİYE’Yİ ALMANLARA ŞİKAYET ETMİŞTİ

İmamoğlu’nun tutuklanmasının akabinde dünya çapında birçok haber kanalına Türkiye’yi şikayet eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bir şikayetini de Alman basınında yer alan Deutsche Welle’ye (DW)yapmıştı.

“DERHAL HÜR BIRAKILSIN”

İmamoğlu ve öteki belediye liderlerinin derhal hür bırakılarak tutuksuz yargılanmasını isteyen Özel röportajda, “Ekrem İmamoğlu’nu bıraksan kaçar mı?” sözlerini kullandı.

Saraçhane’deki protestolar ve ağır tempoya dair Özel, şunları tabir etti:

“Bir fiziki yorgunluk var lakin probleme olan inancımızdan ötürü kendimi son derece zinde ve motive hissediyorum. Arkadaşlarım, belediye liderlerim, Cumhurbaşkanı adayım cezaevindeyken yılgınlığa kapılmak mümkün değil. Daha yeni başlıyoruz.”

BATI’NIN YANSISI HAKKINDA

Batı’nın Türkiye’nin yaşadığı son süreç hakkındaki hali ile ilgili Özel, şunları söz etti:

“İlk günlerde mutlak bir sessizlik vardı. Ancak dün Macron’un açıklamaları, Olaf Scholz’un partisi SPD ile yaptığımız görüşme, Bundestag’ın reaksiyonu ve Avrupa Sosyalist Partisi’nin yaklaşımı son derece değerli. Ancak dünyanın otokratları birbirini desteklemeye devam ediyor. Buna karşı demokratik dayanışma beklemek hakkımız.”