Milli Muharip Uçak KAAN’a MUGEM dokunuşu! Batı’da yankı uyandırdı
Türkiye, savunma endüstrisindeki yerli ve ulusal atılımlarıyla global arenada ses getirmeye devam ediyor.
Özellikle son yıllarda geliştirdiği yüksek teknolojiye sahip savunma sistemleri ve platformlarla dikkat çeken Türkiye, Ulusal Muharip Uçak (MMU) KAAN’ın Ulusal Uçak Gemisi’ne (MUGEM) konuşlandırılması için çalışmalara sürat verdi.
Uzmanlar, KAAN’ın MUGEM programına başarılı bir halde entegre edilmesinin, Türkiye’nin askeri kabiliyetlerini ve savunma gücünü değerli ölçüde artıracağını belirtiyor.
MUGEM’İN YERLİ HAVA PLATFORMLARIYLA DONATILMASI
Tasarım ve sistem entegrasyon çalışmaları sürat kesmeden devam eden Türkiye’nin yerli ve ulusal uçak gemisi projesi MUGEM’in büsbütün yerli hava platformlarıyla misyon yapması hedeflenirken Ulusal Muharip Uçağımız KAAN’la ilgili son açıklamalar Batı’da geniş yankı uyandırdı.
KAAN’ın deniz versiyonunun geliştirilmesinde çalışmaların yapıldığını duyuran Deniz Kuvvetleri Dizayn Proje Ofisi Müdürü Doç. Dr. Albay Uçar’ın detayları paylaşması yabancı savunma sitelerinin ilgisini çekti.
Uçar’ın “KAAN’ın deniz versiyonunun üretilmesi durumunda, uçak gemimizden kalkış ve iniş yapabilmesi için TUSAŞ ile bilgi alışverişini sürdürüyoruz. Bunun yanı sıra BAYKAR üretimi KIZILELMA ve TB-3 ile TUSAŞ üretimi HÜRJET ve ANKA-3 de MUGEM’den operasyon icra edebilecek” açıklaması haberde yer aldı.
“BU GERÇEKLEŞİRSE OPERASYONEL YETENEKLERİ GÜÇLENECEKTİR”
Bu teşebbüsün bağımsız ve çağdaş bir uçak gemisi havacılık kabiliyeti oluşturmaya yönelik daha geniş bir stratejinin kesimi olduğunu lisana getiren Batı basını şu sözleri kullandı:
“KAAN’ı uçak gemisi operasyonlarına uyarlamak Türkiye’nin hava gücü projeksiyonunu artırmaya yönelik orta vadeli planlarla örtüşüyor. Gerçekleştirilirse, bu proje Türk Donanması’na beşinci jenerasyon uçak gemisi tabanlı bir savaş uçağı sağlayarak operasyonel yeteneklerini güçlendirecektir. KAAN’ın MUGEM programına başarılı bir biçimde entegre edilmesi, Türkiye’nin askeri havacılık gelişiminde değerli bir dönüm noktası olacak ve onu gelişmiş uçak gemisi havacılık yeteneklerine sahip ülkeler ortasında konumlandıracaktır”
