Antalya’da ünlü iş insanın ölümündeki sır çözüldü: Yasak aşk iddiası
Antalya Organize Sanayi Bölgesi ve ATSO Başkanı Ali Bahar kendisine ilişkin ‘Alber’ isimli tekne ve beraberindeki 2 bireyle denize açıldı.
Geceyi denizde geçiren üçlü, sabah limana dönmek üzere hareket etti.
TEKNE MOTORUNUN ORTASINDA KALDI
Tekneyi kullanan arkadaşı M.S.Ç. durumu fark etmeden hareket yapınca Ali Bahar, motor pervanelerinin ortasında kaldı.
Bahar’ın ağır yaralandığının fark edilmesinin akabinde 112 Acil Davet Merkezi’nden yardım istendi.
HASTANEYE KALDIRILDI
Bölgeye yönlendirilen Kıyı Güvenlik botu, Ali Bahar’ı sudan çıkartarak, süratle kıyıya getirdi ve akabinde ambulansla Kemer’deki özel bir hastaneye götürüldü.
Ağır yaralanan Ali Bahar’ın kalbinin durduğu ve ağır kan kaybettiği belirlendi.
HAYATINI KAYBETTİ
Bahar, yapılan tüm müdahaleye karşın kurtarılamadı.
Ali Bahar’ın cenazesi, ATSO’da düzenlenen merasimin akabinde Uncalı Mezarlığı’nda toprağa verildi.
İDDİANAME HAZIRLANDI
Kemer Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianame, Kemer Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
İddianamede, müşteki ve şüphelilerin hem kollukta, hem de savcılıkta verdiği sözlere yer verildi.
“KANLAR İÇİNDE SUDA GÖRDÜM”
Şüpheli sıfatıyla yargılanacak olan Ali Bahar’ın arkadaşı M.S.Ç, olay gününü şu sözlerle anlattı:
Tekneyi Ali Bahar kullandı. Yolcu tekneleri çıkış yaptığı için ben kıyıya 4-5 metre uzaklığa kadar yaklaştım. Tekneyi boşa alarak Ali’yi tekneyi marinaya giriş yapmak üzere davet ettim. Bu esnada Ali bana teknede bulunan armut minderlerden birinin denize düştüğünü ve almak istediğini söyledi. Kendisini dümene geçmesini ve minderi alabileceğimi söyledim. Ama bana kendisinin alacağını söyledi. Bu esnada teknenin burnu liman ağzına yanlışsız iken sancak tarafına yanlışsız hareket yaparak mindere hakikat hareket ettim. Ben dümende iken Ali teknenin art oturma yeri sağ kısmında bulunan küçük kapının önündeydi. Bu türlü dururken benden tornistan yapmamı istedi. 3-4 saniye sonra geriye baktığımda Ali’nin olmadığını gördüm. Ali’yi göremeyince çabucak motoru durdurdum. Her iki makineyi durdurdum ve çabucak geriye yanlışsız koştum. Bakınca Ali’yi kanlar içerisinde su içerisinde yüzerken gördüm.
“ÜÇÜMÜZ DE BİRBİRİMİZE OLAY ANINDA FİZİKÎ OLARAK YAKIN DEĞİLDİK”
Teknede bulunan Y.C.Ç. ise “Olay günü rastgele bir tartışmamız olmadı. Olay anında hiçbir temasım olmadı. Ne o bana temas etti ne de ben onu ittim. Üçümüz de birbirimize olay anında fizikî olarak yakın değildik. Teknede hiçbir formda ve hiç kimse ortasında yakınlık olmadı. Bizim aramızdaki yakınlığın olay anı ve sonucu ile de bir bağı yoktur. Olay anında sevgi hedefli yahut şakalaşma hedefli dahi olsa rastgele bir temasım olmadı” dedi.
“DAVACI VE ŞİKAYETÇİYİM”
Müşteki Şebnem Bahar’ın Cumhuriyet Başsavcılığında alınan beyanında şu tabirleri kullandı:
Ali Bahar benim 1992 yılında resmi nikah ile evlendiğim eşim olur. Kendisi uzun yıllardır denizci lisansına sahiptir. Sık sık denize açılır. Deneyimli bir denizcidir. Bu olay sonucunda çeşitli sıhhat sorunları yaşadım. Olayın sonucunda hayati nitelikli bir ameliyat oldum. Olay anında bana verilen bilgilerin evraktaki bilgilerden bambaşka farklı olduğunu öğrendim. Tarafımın da uzun yıllardır denizcilik deneyimi bulunması sebebiyle bu konu tekneyi o an kullanan M.S.Ç.’in kusurlu hareketi olduğu kanaatindeyim. Bu konunun da incelenmesini talep ediyorum. Olay günü teknede bulunan M. S. Ç. ve Y. C. Ç. isimli şahıslardan ve daha sonra tespit yapılacak başka şahıs yahut şahıslardan davacı ve şikayetçiyim.
HAPİS CEZASI TALEP EDİLDİ
İddianamede, M.S.Ç. ve Y.C.Ç. hakkında, ‘Taksirle vefata neden olma’ suçlamasıyla 2 yıldan 6’şar yıla kadar mahpus talep edildi.
Tutuksuz 2 sanığın yargılanmaya başlayacağı birinci duruşma, 21 Şubat’ta Kemer Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülecek.
