Bir vakitler tüm meskenleri süsleyen kalay ve bakır kaplar, yavaş yavaş mutfakları terk etti.

Usta sayısı da her geçen gün düşen kalaycılık ve bakırcılık mesleği, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya…

Kentte tarihi Bakırcılar Çarşısı’nda mesleklerini sürdürmeye çalışan az sayıdaki kalaycı ustası müşterilerinden gelen bakır, tencere, tava ve sahanları büyük titizlikle kalaylamaya devam ediyor.

USTA SAYISI 2’YE DÜŞTÜ

Bakırda pişen yemeğin lezzetinin öteki hiçbir yerde yakalanmayacağını söyleyen ustalar, mesleklerini şiddetli kaidelere karşın sürdürüyor.

Bakır mutfak gereçlerine olan talep azalırken, kentte bu mesleği sürdüren usta sayısı 20’den 2’ye düştü.

Kentin son kalay ve bakır ustaları, ilerleyen yaşları ve işlerinin azalmasına karşın, ilginin azaldığı mesleklerini gelecek kuşaklara aktarmak istiyor.

“KİMSE ÇALIŞMAK İSTEMİYOR”

43 yıllık kalay ustası Necmi Kaya, küçük yaşta başladığı mesleğini bırakamadığını belirterek, “Kalaycılık hoş meslek, ben de severek yapıyorum. Çocukluğumdan bu yana devam ediyorum. Gençlerin ilgisi yok, kimse çalışmak istemiyor. Yaşadıkça bu mesleğe devam edeceğim. Trabzon’daki en genç kalaycı benim.

Ömrüm yettiğince halkın eserlerinin kalaylamaya devam edeceğim. Alttan gelen yok. Gençler bu mesleğe talip değil. Meslek, tozlu topraklı bir meslek. Kömür de var işin içinde. Tüple yapılan kalay da kömürle yapıldığı üzere olmaz. Bu meslek, en fazla 10-15 sene daha giderse sarfiyat. Teknolojiye yenildik” dedi.

“ESKİDEN ALTIN DEĞİL BAKIR SORARLARDI”

Kentin son bakır ustalarından Muzaffer Göle de “53 yıldır severek bu mesleği yapıyorum. Teknolojiye yavaş yavaş yenik düşüyoruz. Artık bakırı kullanan yok aslında. Eskiler kullanıyor bizde, eskilerin getirdiklerini şu anda yapıyoruz. Eleman yetiştirmekte zorlanıyoruz. Gençler esasen gelmiyor.

Evvelce evlenecek olan gençler, çeyizine bakır koyarlardı. Evvelce altını değil, bakırı sorarlardı. Artık çelik setler, alüminyumlar, camlar çıktı. Günlük çalışıyoruz artık. 2 kalaycı kaldık. Bakıra da artık istek yok” diye konuştu.