Dünyanın gözü önünde Gazze’de insanlık cürmü işleniyor.

Bir yıldan fazla müddettir İsrail ordusu gaye gözetmeksizin Gazze Şeridi’ne bomba yağdırıyor.

CAN KAYBI 43 BİNİ GEÇTİ

İsrailli katillerin akınlarında can kayıpları artmaya devam ediyor.

Gazze’deki Sıhhat Bakanlığından yapılan açıklamada, İsrail’in Gazze Şeridi’ne 388 gündür sürdürdüğü akınlara ait bilgi verildi.

İsrail ordusunun son 48 saatte Gazze Şeridi’nin çeşitli bölgelerinde gerçekleştirdiği “5 katliamda” 96 kişinin öldüğü, 277 kişinin yaralandığı belirtildi.

İsrail’in 7 Ekim 2023’ten bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği ataklarda hayatını kaybedenlerin sayısının 43 bin 20’ye, yaralı sayısının da 101 bin 110’a yükseldiği kaydedildi.

Açıklamada ayrıyeten hâlâ enkaz altında ve yol kenarlarında ölülerin bulunduğu fakat İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sıhhat takımları ile sivil savunma vazifelilerinin cenazelere ulaşamadığı yinelendi.

İSRAİL’İN GÖÇE ZORLAMA PLANI

Cibaliya Mülteci Kampı başta olmak üzere Gazze’nin kuzeyine 5 Ekim’de ağır hava atakları düzenleyen İsrail ordusu, 6 Ekim’de kelam konusu bölgelere kara saldırısı başlattı.

Bu adımın, daha evvel İsrail basınına yansıyan ve “generallerin planı” olarak bilinen, İsrailliler için yerleşim yeri hazırlığı yapmak emeliyle Filistinlilerin Gazze’nin kuzeyinden tahliye edilmesi ismine atıldığı düşünülüyor.

İsrail Ordu Sözcüsü Avichay Adraee, 7 Ekim’de toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada, Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki Beyt Hanun, Cibaliya ve Beyt Lahiya’daki Filistinlilere ikazda bulunarak boşaltılması istenilen bölgelerin haritasını paylaşmıştı.

Filistinlilere Gazze’nin güneyindeki Mevasi bölgesine gitme daveti yapan Adraee’nin paylaştığı haritanın, İsrail ordusunda eski Operasyonlar Bölümü Başkanı General Giora Eiland’ın teşebbüsüyle hazırlanıp hükümete sunulan Filistinlilerin zorla göç ettirilmesine ait “generallerin planına” benzerliği dikkati çekmişti.

“Generaller Planı” ismini taşıyan bu plan, Filistinlileri, Gazze Şeridi’nin kuzeyinden tehcir etmeyi, akabinde bölgenin kuşatılarak besin, yakıt ve pak su girişine müsaade verilmemesini öngörüyor.